An inspiring interview with students by Mehmet Ruyan Soydan

Prof. Dr. İlhan Varank Library’de düzenlenen söyleşinin moderatörlüğünü Beyazıt Library Müdürü ve Mehmet Akif Ersoy Vakfı Danışma Kurulu Üyesi Ramazan Minder üstlendi.

Söyleşide konuşan Mehmet Ruyan Soydan, Burdur ve Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi ile kurduğu gönül bağını anlatarak sözlerine başladı. Burdur’a ilk kez 2008 yılında, Mehmet Akif Ersoy adına düzenlenen ilk sempozyum vesilesiyle geldiğini belirten Soydan, o günden sonra üniversiteyle bağının hiç kopmadığını ifade etti. Kendini üniversitenin bir mensubu ve hizmetkârı olarak gördüğünü dile getiren Soydan, bundan büyük bir gurur duyduğunu söyledi.

Üniversiteye duyduğu sevginin iki temel sebebi olduğunu vurgulayan Soydan, bunlardan ilki olarak üniversitenin Mehmet Akif Ersoy’un adını taşımasını gösterdi. Mehmet Akif Ersoy’un kendisi için yalnızca bir şair değil, aynı zamanda bir fikir, duruş ve ahlaki miras olduğunu belirten Soydan, bu mirası yaşatmayı amaçlayan bir kurumun parçası olmaktan mutluluk duyduğunu ifade etti. İkinci sebep olarak ise üniversitede gördüğü samimiyet, içtenlik ve manevi ruhu işaret etti.

Konuşmasında Mehmet Akif Ersoy’a ait kitapları ve eserleri nasıl biriktirdiğini de anlatan Soydan, binlerce kitaba ve Akif’in kendi el yazısıyla kaleme aldığı çok kıymetli eserlere sahip olduğunu söyledi. Bu birikimin bilinçli bir koleksiyon hedefiyle değil, merak, sevgi ve okuma isteğinin doğal bir sonucu olarak oluştuğunu vurguladı.

Öğrencilere Mehmet Akif Ersoy’un ahlaki duruşunu, ilmi ve fikri mirasını örnek almaları gerektiğini tavsiye eden Soydan, Akif’in yalnızca bir şair olarak değil; karakteri, insan merkezli bakışı ve insani duruşuyla anlaşılması gerektiğinin altını çizdi. Safahat’ı anlamanın, Akif’i insan olarak tanımaktan geçtiğini belirten Soydan, Akif’in yakın çevresinden yapılan anlatıların bu noktada büyük önem taşıdığını ifade etti.

Söyleşinin sonunda Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi öğrencilerine seslenen Soydan, Akif’in en büyük idealinin ahlaklı, bilinçli ve nitelikli bir gençlik olduğunu hatırlattı. Üniversitenin öğrencilerinde bu potansiyeli gördüğünü belirten Soydan, bu tablonun umut verici olduğunu dile getirdi.

Program, öğrencilerin ilgiyle takip ettiği söyleşinin ardından teşekkür ve hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.